Zaman

Zaman geçer, geçer içinden.  Saçları dökülür, elleri düşer, düşer gözlerinden.
Zaman bağışıklık sistemini güçlendirir ve paralel olarak köreltir. Duygu reaksiyonlarını kontrol eder, ellerini bırakır ama kollarına tırmanır. Duygularla düşünceler harmanlanır. Kimse bilmez, bilemez.
Yaşlar düşer, düşer gözlerinden. Seramoniler akar, akar gider kulaklarından tenine.. Kokular doğar, dans eder teniyle. Uçuruma ramak kala, ruh sarılır bedene çeker, çeker belinden.
Ve kimse bilmez, bilemez. Her şey değişir; Zaman değişir, duygular değişir, düşünceler değişir, ruh değişir, beden değişir, gözler değişmez ama aynı şeyleri farklı görmeye başlar. Hayat burada başlangıç yeri bulur kendine, her son yeni bir başlangıca gebe kalmak zorundadır. Çünkü hayat devam eder, zaman durmaz. Rahatlama düşüncesi: kum saatini tersine döndürebilmektir. Fakat, kumlar sınırlı sayıdadır. Belki 5 dk, belki 10 dk, belki 20 dk.
İlaçlar çalışmaz, ağrılar bedeninin her yerindedir. Müzik, ilaçtır ama ağlatır, yazdırır, içtirir ve belki sakinleştirir. Bunlar ilk günlerdir, zamanla tanışma evresi bir erkeğin yeni bir kadını tanıma süreci gibidir.
Zaman düşer, düşer ellerinden. Kolların ağlar, ellerin duymaz. Kirpiklerin dökülür, gözlerin toplamaz.  Zahmetlidir, zamanın morfini alışmaktır. Ama kimse alışmakla zamanı aynı kefeye koymayı akıl edemez.
Çünkü zaman; insanın aklını yer, kemirir. Delirecek kadar aklı kalmamış, ve kalmayacak olan insanları kendine gebe bırakır. Zaman, sapıktır. Orospun olur, pezevenkin olur. En büyük fantazisi acılarını hayatın kutsal fahişesi yapmaktır. Zaman üstüne çıkar, altına girer. Arkandan bakar, önüne geçer. Yanında yatmaz, yanında gözlerini kapatmaz. Neden mi?
Çünkü zaman..
Sana GÜVENMEZ.
Çünkü insanlar zamana güvenir, oysa zaman insanların aklına sığınır. İsteğine, inancına sığınır .İnsanlarsa, zamanın o en büyük kandırılmışlığına bırakır kendini. Ve en yanlış cümle; “Zaman GEÇER.”
Zaman değil, saat ilerler.  Perdeleri kapadın diye güneş terk etmez şehri, şairin elinde ki kalemi kırsan, kalem kırıldı diye duyguları kaybolur mu?
Cevap HAYIR’dır. Zaman bazen, yarım kalan cümledir. Kırık dökük saniyeler içinde yok olan özlemdir. Bazen, eksik kalan yanınızdır. Ve zaman bazen, aşık olan iki yüzlü bir orospudur.
Pencerene perde olur, ruhuna ilaç olur, “geçer” kelimesiyle en iyi anlaşan kelime olur lakin gözlerinden akmak için sıraya giren gözyaşı kılığına da bürünür. Zaman, insanların hiç ısınmayan elleridir. En büyük silah zamandır, vurmaya çalıştığı duygular vardır. Katildir, cinayetlerine kurban giden insanlar vardır. Sözleri hep yalandır, yeminleri unutulmuştur. Zaman bir hikayedir, okunmuş bir kenara atılmış. Bazen okunmaya zahmet edilmemiş bir hikaye. Her kitabın arasına girer, satırların orospusu da olur. Kelimeleri, cümlelerin orospusu yapar.

Oysa ben henüz içnide minik harfler barındıran cümleler tanıyorum. Minicik elleri olan harfler, cümlelere tutunmaya çalışan. Zaman normal bir merdivendir, insanın ayaklarıyla çıkması gereken. Ama insanlar onu yürüyen bir merdiven olarak görür, daha kolaydır. Yormaz, ve insanlar işte bu yüzden zamanla KAYBEDER.
Zamanla, zamanı kaybeder.  Ve zaman akar gider saçlarından insanın..Hikayeler biter, masallar hiç yok. Kahramanlar, her zaman ki gibi erkenden yok olmuş mısralar arasında, kimisinin geçmişi kimisinin geleceği eksik orospu zamanın ve satırların içinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder