Hayatın ibne olduğunun anlaşıldığı anlar Vol.3

Hayat gerçekten çok adaletsiz davranıyor,Tanrı oynuyor.Zarlar ondaymışçasına..Ne kadar garip değil mi?
Ölüceğimizi bile bile yaşıyoruz ve bu lanet oyunun bir parçası oluyoruz istesekte,istemesekte.Bu hayatın tam ortasında yaşıyoruz,Hani bazen şöyle düşünüyorum ben.The sims var bilir herkes.Biz o simleriz işte,Tanrı'da oynatıyor bizi..Ölüm acayip acı birşey,gölgen gibi dolaşıyor peşinde,seni pençelemeye heran hazırmışçasına..İşte diyorum,bugünde bi ölüm haberi daha.. Acayip kızdım Tanrı'ya! Bu haksızlık,adaletsizlik,bencillik! Ben böyle bi hayatın parçası olmak istemiyorum.Ne böyle bir hayatın,nede diğer türlü bir hayatın.Zaten cennette burası cehennemde.İnsan kaybettikçe yaşamak istemiyor.Yalnızlığımı giydim üstüme,çaresiz ölümü bekliyorum sanki.Gerçek olan tekşey ölüm mü yani? Bu kadar saçma sapan bir hayatı yaşamak ne kadar anlamlı olabilirki? Anlayamıyorum,kafa yoruyorum ama beynim almıyor.Anlamak istemiyorum değil..Tanrı gerçekten çok acımasız,tanrı gerçekten bencil ve Tanrı gerçekten kayboluyor.En azından benim için,içimde olan sevgiler köreliyor O'nun yüzünden..İsyan değil,nefret değil.Ama sevgi de değil..Bu kadar basit olmamalıydı hayat.Sadece zor gibi görünüyor.Değil ama.. 
Sabah gayet mutlu bir şekilde uyandım.Kahvaltımı yaptım,kahvemi içtim,resim çizdim,almak istediğim makinaya baktım ve benim olacağı için gülümsedim.Annem uyandı,en sevdiğim insan abim uyandığımda uyku sersemi birşekilde karşıma dikildi.Sonra babam,sonra anneannem..Hep birlikte kahvaltı yaptık,sonra mutluluk içeren bir resim çizmek istedi canım.Karakalem olsun dedim.Ama içinde mutluluk olsun.Siyahta olabilir,ama depresif olmasın dedim.Telefonum çaldı sonra,arayan Nes'ti..Telefonu "kankaaaaaaağğğğ" diye açtım.Hıçkırıklar duydum,derin derin nefes alışlar duydum,konuşamadım sustum,"ölmüş" dedi..sustum sormadım kim diye,hıçkırmaya devam etti.." ölmüş..ölmüş.hakan abi ö..ö..ölmüş ezgi " ve bende hıçkırmaya başladım..Sonra onun sesini duyamadım..Ordamısın demek istemedi canım,hiç konuşmadan telefonu kapadım..Abimin odasına koştum,yine uyuyordu.."Abi kalk,abi Hakan abi ölmüş..abi duydun mu,abi uyan.." ağlayarak devam ettim.."Siktir git,sabah sabah böyle şakamı olur,gerizekalı..kapıyı dışardan kapa çıkgit."diye dırdır etti.Kapadım kapıyı dışardan,anneme gittim.. "Saçmalama,Hakan ölür mü hiç? Git ezgi.. yapma.." dediler.Sonra odama gittim..Özge'yi aradım..Ağlayarak "Özge ölmüş,duydun mu ölmüş " dedim..O'da şoktaydı..Çok önceden duymuş olmalıydı..Nes'ten..Ama o ağlamıyordu,inanmıyordu sanki..Soğukkanlıydı evet..Sonra konuştuk işte.."Size geliyorum ben,çok bunaldım iyi değilim" dedi.."Gel hadi,anı yaşayalım..Düşünme,düşünmek 2 cevap arasında kalmak demek,düşünmeyelim.." dedim..Sonra "Dışarı çıkmak istemiyorum,ya ölürsem..Araba falan çarpar belki,ölmek istemiyorum" dedi.."Gelme o zaman,ölmeni istemiyorum" dedim..Gülşah abla,Hakan abinin karısı..O'na ağlıyordum..İkisinin fotoğraflarını açıp işkence ettim kendime..Gülşah abla fotoğrafların altına " hiç gitme yanımdan,meleklerin sözü var " yazmıştı..Tanrım dedim,bu kadar acımasız olamazsın sen.Bu kadar bencil ve ruhsuz..Sonra döndüm Özge'ye,bundan sonra düşünmücem,2-3 karar arasında kalmıcam ve aklıma gelen ilk şeyi yapıcam..Ve belki birazdan ölebilirim.Ve sen belki şimdi ölebilirsin.Kader dediğin şey Tanrı'nın ellerindeyse eğer,ben o kaderi yaşamak istemiyorum.İnsan kaderini kendi belirler,bunu yapmak istiyorum.Çünkü daha dün Hakan abi,masmavi gözleriyle "Naber fıstık,nasılsın?" diyordu bana..Kendimi hiç büyümücek gibi hissediyordum..Sonra,Gülşah ablanın bitmeyen çığlıklarını yanında olamasamda duydum..Çok acıydı..Hakan abi arabanın camından fırlayarak ve arabanın altında kalarak ölürken,yanındaki çocuğun burnu bile kanamamıştı..İlginç değilmi sizce?Tanrı'nın oyunlarından biri değil mi..Tanrı bu kadar acımasızken,hayat niye bu kadar ibne olmasın ki?
Üstelik,9 sene çıkıp,9 senenin sonunda evlenip,evleneli daha 1 sene olmamışken,kocasını kaybeden bir kadın için,yaşamak ne kadar mükkemmel olabilirki sevgili Tanrı? İyi bir mazeretin olmalı,olmalı.. 

 Şimdi bende,gidip P.s I Love You filmini izleyip işkence edicem kendime..

Sonra yine nefret edicem hayattan..

2 yorum:

Aşk ve Zehir dedi ki...

Morpheus mrh, hayat yeterince adaletsiz, istemediğimiz oyunlar içerisinde buluyoruz kendimizi ve sonrada adına kader diyoruz.

Oysa biliyorsun ,oyunu istediğimiz gibi oynayabiliriz, bunu başarırsan işte o zaman adınıda verebilirsin..

ve bence birkere daha düşün nefretin hayatamı yoksa adı koyulan oyunların yönetmenine mi?

Ezgi Lejon dedi ki...

Ve bazen,istemediğimiz bir sahnede,istediğimiz bir rolde oynamakta var hayatta.
İşte en acısıda bu,istemediğin yerde,istediğin şeylerle..
Hayat masumluğunu çoktan yitirmişti zaten,biz uzatmaları oynuyorduk,yenildik.Ama hayatın rotasını istediğimiz gibi,istediğimiz yerede çevirebiliriz,haklısın Aşk ve Zehir.

Yorum Gönder